13 Mart 2009 Cuma

Gazel_i Sa'di

Ey seraban aheste rov karam_ı canem mi reved
(Ey kervancı yavaş git ki canıma huzur verenim gidiyor.)
Ve an dil ki ba hod daştem ba dilistanem mi reved
( Kendisine sahip olduğum gönlüm onunla gidiyor.)
Men mandeem mehcur ez u bi çare ve rencur ez u
( Ben ondan ayrı kalmışım, onun yüzünden yaralıyım.)
Guyi ki nişi dur ez u der istihanem mi reved
( Sanki ondan uzaktayken bir iğne kemiğime batıyor.)
Goftem be nireng ve fesun pinhan konem riş_i derun
( Dedim ki hileyle, büyü ile içimdeki yarayı saklayayım.)
Pinhan nemi mand ki hun ber astanem mi reved
( Gizli kalmıyor çünkü kan eteklerime kadar akıyor.)
Muhmil bedar ey seravan tondi mekon ba karevan
( Oturağı yükle ey kervancı, kervana karşı setlik göster.)
Kiz eşg_ı an seru revan güyi revanem mi reved
( Servi boylunun aşkından sanki benim de ruhum gidiyor.)
U mi reved damen keşan men ez zehr_i tenhayi çeşan
( O eteklerini sürüye sürüye gidiyor ben ise yalnızlığın zehrini tatmaktayım.)
Diger mepors ez men neşan kiz dil_i neşanem mi reved
( Artık benden bir belirti sorma çünkü gönlümden maksadım gidiyor.)
Ber geşt yar_i ser keşem begozaşt eşg_ı nahoşem
( O dik başlı sevgilim benim mutluluğumu nahoş bıraktı.)
Çun mecmuri por ateşem kiz ser_i dehanem mi reved
( Ateşle dolu bir kap gibiyim, başımdan dumanlar yükseliyor.)
Ba in heme bidad_i u ve in ahd_i bi benayad_i u
( Onun bu söz verişine rağmen sevgili çekti gitti.)
Der sine darem yad_i u ya ber zebanem mi reved
( Ya yüreğimde onu arıyorum ya da adı dilime geliyor.)
Baz ay ve ber çeşmem neşin ey dilistan_ı nazenin
( Geri gel de gözümün üstüne otur, ey gönüller alan nazlı güzel.)
Kaşub ve feryad ez zemin ber asumanem mi reved
( Kargaşa ve yalvarışlarım yerden göğe yükseliyor.)
Şeb ta sohr mi neğnum ve enderez kes mi şinevem
( Geceden sabaha kadar uyumuyorum, kimsenin öğüdünü dinlemiyorum.)
Ve in rah ne gasd mi revem kiz kif_i a’nanem mi reved
( Bu yolda da iradeli olarak gitmiyorum, elimden dizginlerim çıkıyor.)
Goftem begirem ta ebl çun her feru mand be gol
( Dedim ki ağlayayım, deve aşak gibi çamura saplanıp kaldı.)
Ve in niz netevanem ki dil ba karevanem mi reved
( Bunu da yapamıyorum ki gönlüm kervanla gidiyor.)
Sabr ez visal_ yar_ı men ber geştenez dildar_ı men
( Yarimin vuslatına sabretmek ve ondan vazgeçmek,)
Ger çe nebaşed kar_ı men hem kar ez anem mi reved
( Benim işim değildir çünkü işim onun da ötesine geçiyor.)
Der reften_i can ez beden guyend her nev’i_yi suhen
(Can bedenden çıkarken her türlü sözü söyler.)
Men hod be çeşm_i hişten didem ki canem mi reved
( Ben bizzat, kendi gözümle gördüm, canım gidiyor.)
Sa’di fıgan ez dest_i ma layıg nebud ey bi vefa
( Sa’di, ey vefasız figan etmek bize layık değil.)
Tagat nemiyarem cefa karez fıganem mi reved
( Ama cefaya takat edemediğim için figanın da ötesine geçiyor.)

( Şiir türü olarak gazeldir, Şeyh Sa’di_yi Şirazi’nin konusu sevgiliden ayrı düşmesinin üzerinde yarattığı etkidir.)

12 Mart 2009 Perşembe

Drama Yolları

kader mi yazmis?
silinsin tum gunahlarim, drama yollarinda kopru istikametindeyim.
ben huzundum beni sen sectin.
varir mi sahima son lutuflarim?
kimsede aramadim gonlumun pamuk prensesini.
sen yuzumdun beni kahrettin.
yasanmislik kolunda buyuyen bebegin ergenlik hali.
kim yirtti vesikaliklarimi?
kalbin kal koselerinden alamazsin platonik evlatlarimi.
yarattigim turkuaz derinliginde yuzuyorum ben.
korkarim derinlik sarhosumda vurgun yolcusun.
sonsuzlugum beni tanimadi yalnizligim firtinali..
kuklalar sepette cek al egolarini (cek elini)
asi ruhum sahi gec mi kaldi yarina soyle? (kapa ceneni)
ben bu gunlerde evcilim.
sencil olmanin sakincasinda dusun nobetleri.
voltasini atar vardiyali bir isci.
devir vakti gece yarisi boldum uykularimin nadide hediyelerini.
bende sakli sirlarim ki; icime sindi hirslarim.
cephanelikte mermi bitti, belki bundandir ki tirsarim
kansere yenik dusmesin umutlarim.
hucrelerimi yerine koy sakasi yok savunmasizligin!...
yalancinin konustugu lisan daim yalanca
kancami taktim gercekler mi palavra?
bu espiride yok saka, insanlik kadavra..
siirbazi sopasi elinde "abrakadabra!.."
kader mi yazmis?
silinsin tum gunahlarim, drama yollarinda kopru istikametindeyim.
ben huzundum beni sen sectin.
varir mi sahima son lutuflarim?
kimsede aramadim gonlumun pamuk prensesini.
sen yuzumdun beni kahrettin.
drama yollari tasli
geliyor kara kasli
arkadasliklar neden en az bir cikara dayali
yirtik kalbim yamali
dostlarimin ucreti pahali
odemek zor geride kalan tum hesaplari
su gunlerde pamuk prensesin gozleri yasli
ozrum icinde pranga yemis zanli
yinede sahipligin icinde varolan duygularim canli
sanirim en son karadenizde gemilerim batti
kanimca hersey yapmacikti
istila komandolarim bedenimi sardi
askerlerim silahsizdi
bu nedenle kalelerim az zamanda hirpalandi
kara listem okunakli sonuclar dokunakli
son celsede bosadim askimi elimin tersiyle duz ettim tum kirisikliklari
tadilatta kalbimin bos beyaz saraylari
yasli tasli cocuk kirdi sevdigi tum oyuncaklari...

Sagopa Kajmer

11 Mart 2009 Çarşamba

ÇAĞIR BENİ

Aşk adına işlenmiş bütün günahlarımı kutsal sayarak, yağmalanmış gecelerimin hüznünü bir bohça gibi sırtıma vurarak, tutkumu ve öfkemi, tutuklandığım gözlerinin rengine boyayarak gelirim. Hiç saklamadım duygularımı. Ama bir çocuk var ki içimde asırlardır uykuda. Asıl o uyandığında ben hayata daha çok sarılıyorum. Konuşmaya hasret o çocuk. Artık uyusun istemiyorum. Onu uyandıracaksan ve büyüteceksen gelirim…

Hep seni, sana, bütün ağırlığına rağmen taşıyacağıma inan. Ve kuşatma altındaki düşlerimi ve düşlerimdeki gülüşlerini, senin kanatmayacağına inanayım. Seni anlamak için kırdığım bütün tümceleri onaracağına inanayım, inandır beni gelirim. Bakışlarımla okşayarak yüzünü, gece yarısının hasretinin yoldaşı olurum. Bölünmüş düşlerinden bak bana, hep konuk olurum sana…

Şiirlerinde hep yeni umutları, yeni sevdaları anlatan bir şair gibi sana dair dizeler yazarım. Seni anlatamayacak her sözcüğü kullanılır kılarım. Salıveririm yüreğimi bir ezginin notalarına. Söyle şarkımı gelirim.

Rotasını kaybetmiş bir gemi gibi fırtınadan fırtınaya sürüklenirken “kara göründü” diye bağıran bir tayfanın sesindeki mutluluğu taşırım ben. Limanım sensin. Bir tek sana sığınırım korku dolu dev dalgaların şiddetinden. Aç kapılarını gelirim…

Utangaçlığımı, güçsüzlüğümü, üzerini yalanlarla örttüğüm hatalarımı bırakarak, acı ve gözyaşlarımı unutarak, umutlarımın da ellerinden tutarak gelirim. Silinmiş kimliklerden süzüp getirdiğim sevdamı alıp büyütesin, kalbine yerleştiresin diye gelirim…

Biz seninle ölür gibi öpüşmeli, öpüşür gibi bölüşmeliyiz hayatı hesapsız mekânlarda ve zamansızca. Ayın karanlık yüzünü düşün. Başını göğsüme yaslayıp sustuğunda, belki de ömründe ilk defa geçmişteki hoyrat sevdalara inat sen de yum gözlerini, sevdan ile dağla yüreğimi…

Ben sendeyim. Kazandın bir kere yüreğimi. Bundan böyle ihanetin adının bile anılmadığı bir ülkede, hayallerini azaltmadan, bir baharı ve bilmem sonraki kaç baharı benimle yaşamak istiyorsan ve maviyi, gerçek maviyi, aşkın mavisini yalancı kırmızıya inat hayatın gerçek rengi yapmak istiyorsan “ÇAĞIR BENİ GELİRİM”…